14 Mayıs 2013 Salı

Neler Oluyor?

14 Mayıs 2013 Salı
Daha önce bir post'umda mimarlık eğitimi sürecinden  " Mesleki anlamda neredeyse her şeyi yapabileceğiniz tek özgür dönemdir." diye bahsetmiştim. Maalesef dün okuduğum Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi haberinden sonra hala gerçekten böyle mi diye düşünür oldum. 

Haberler ne diyor :

http://www.arkitera.com/haber/index/detay/gazi-universitesinde-maketlere-tahammul-edemediler/14078

http://www.arkitera.com/gorus/index/detay/gazi-universitesinde-bardagin-tasmasi-durumu-ve-tadao-ando/353

Proje atölyesinin havası başkadır. Eskizler, maketler, çeşitli malzemeyle çalışılmış şemalar, projenin ileri aşamasında rulolarca çizim. Başka grupların çalışmalarını gezersiniz. Tashihleri dinlersiniz. Tartışırsınız.
Akıllı tasarımlar, güzel ifade teknikleri görünce " vaaay, ne güzel yapmış" dersiniz.


Mezun olduktan sonra da kendi okuluma her gidişimde proje atölyelerinin ne kadar güzel geçtiğine tanık olup, öğrencilerin yaptığı çalışmaları gördükçe bizim dönemimize göre daha da gelişen, daha iyiye giden bir mimarlık eğitimi var diye düşünürdüm. "Şimdi öğrenci olmak acaba daha mı güzel ? " derdim.

Gazi Üniversitesi yayınlanan bu haberlerle umutlarıma gölge düşürdü. Bu yaklaşım proje atölyesini kökten reddediyor. Üniversiteler özgür alanlar olmalıdır, hele de böylesi yaratıcılıktan beslenen bir disiplin için.

Çocuklar her zaman daha yaratıcıdırlar. Sınırsız düşünürler çünkü, her zaman daha çok olasılık vardır, kalıplar ise henüz yoktur. Büyüdükçe düşüncelerimiz aldığımız eğitim ve zaman yüzünden sınırlanıyor. Engellemeye çalışıyoruz ama maalesef durum böyle. Bir de eğitim aldığımız kurumlarda, sınırsız düşünmek için destekleneceğimiz yerde, daha da küçük düşünmeye, tek açıdan bakmaya zorlanırsak nasıl yaratıcı olabiliriz?

Yaratıcı olmamız istenmiyor belki de. Genel geçer şeyler üretmemiz, suyu da çok bulandırmamız lazım!

0 yorum:

 
◄Design by Pocket, BlogBulk Blogger Templates